6 Kasım 2012 Salı

ALESUND NORVEÇ


Norveç gezimize devam ediyoruz. Geiranger Fiyordu turumuzdan sonra yolumuzun üzerindeki Alesund'da saat 7 civarında gemiden indik. Gece 12'ye doğru da başka bir gemi ile Bergen'e geri döneceğiz. Alesund'da geçirmek için 5 saatimiz var. Elimizde de orta boy bir valiz ile iki tane ağır sırt çantası.
Gitmeden önce yaptığımız araştırmada Alesund'un Norveç'in en güzel şehri olduğunu ve özellikle de mimarisi ile öne çıktığını öğrenmiştik. Ayrıca UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Beklentimiz çok yüksekti.
Beklentimiz böyle yüksek iken Norveç gezimizin tek hayal kırıklığı oldu Alesund. Limandan ileriye doğru biraz yürüdüğümüzde hayalet bir şehirde olduğumuzu farkettik. Birkaç turistten başka sokaklarda hiç kimseler olmadığı gibi bütün dükkanlar da kapalıydı. Çünkü günlerden PAZARDI. Açık olan birkaç dükkan da akşam olduğu için zaten kapanmış. Herkes evinde Avrupa Kupası maçı seyrediyormuş. (İngiltere-İtalya).
Karnımız acıkmıştı ama doğru dürüst yemek yiyecek açık bir yer bulamadık. Liman ofislerinin kapıları duvar. Turist bilgilendirme ofisine gittik bavulumuzu emanet edelim diye "Yarım saat sonra kapatıyoruz, alamayız" dediler. Şehir turu yaptıran trene binelim dedik: Pazarları çalışmıyormuş. Elimizde bavulla kalakaldık güzelim şehrin ortasında.
Alesund Norway
Fotoğrafın sağ üst köşesindeki Aksla Dağı'nda yer alan Fjellstua adı restoranın bulunduğu noktaya çıkarak Alesund'u kuş bakışı görmek istiyoruz.  Bu kafe-restoran Alesund'un en eskilerindenmiş. İlk haliyle ahşap olarak 1903 yılında açılmış.  Şehir merkezinden 418 basamaklı bir merdivenle buraya çıkmak mümkün. Güneş hala çok yakıcı olduğundan, elimizde de valiz olduğu için merdivenleri çıkıp çıkmama konusunda tereddüt yaşıyoruz. Şehir gezi treni ile de buraya gitmek mümkün ama dediğim gibi günlerden pazar, tren çalışmıyor.
Taksi durağında zar zor bir taksi bularak yukarıya çıkmayı başarıyoruz.
Sun Kil Moon'un Alesund diye harika bir şarkısı varmış. Ben Alesund gezimize hayalet müziğini uygun görmüştüm gerçi.
Fjellstua'nın terasından manzara bir harika. Şehir her ne kadar ters ışıkta kalsa da doya doya fotoğraf çektik. Keyfimiz yerine geldi.
Alesund 
 Diğer taraftan manzara.
Alesund  
Alesund 
Alesund 
Alesund 
Alesund 3 tane adadan oluşmuş. Her ada birbirine köprüler ile bağlanmış. Hatta yer altı tünelleri bile varmış adalar arasında.
Alesund 
Çıkmak istemediğimiz merdivenleri şimdi inmeye başladık. Saat akşam 9 civarı olduğu için güneş ışıkları etkisini iyice yitirmişti. İniş çok keyifli geçti.
Alesund  
 Alesund 1904 yılında büyük bir yangın geçirmiş. Şehirdeki 850 adet ahşap ev yanarken yaklaşık 10 bin kişi evsiz kalmış. Şehir ahalisini çoğunlukla zengin balık tüccarları oluşturuyormuş. Dönemin Alman Kralı 2. Wilhelm daha önceden sık sık ziyaret ettiği ve sevdiği bu şehre savaş gemileriyle yardım göndermiş.
Alesund yangının ardından Art Nouveau tarzı mimari ile 3 yıl içinde yeniden ama bu sefer tuğladan inşa edilmiş.
 Almanya ve İngiltere'de eğitim görmüş 50 kadar mimar 3 yıl içinde şehri küllerinden yeniden canlandırmışlar.
Alesund 
Ben mimariden hiç anlamam. Art Nouveau'nun ne olduğunu da tam anlayamadım ama okuduğum kadarı ile tam da 1900'lerin başında revaçta olan mimari bir akımmış.
Alesund  
Art Nouveau bol bol kulelerin kullanıldığı yaratıcı, dış cephelerde renkli süslemelerin olduğu, küçük detayların farklılık yarattığı bir mimari tarzmış.
Alesund  
Dünyadaki diğer Art Nouveau şehirleri arasında Glasgow, Barselona ve Viyana'da varmış. Ama en ünlüsü Alesund. Çünkü tamamı Art Nouveau tarzında binalardan oluşan sadece ve sadece Alesund'muş.
Limanın kenarındaki banklardan bir detay.
Alesund  
Tekrar şehir merkezine inip de caddelerde dolaşırken bir dükkanın vitrininde Alesund'a ait bu resmi gördüm.  Resmin fotoğrafını çektim.
 Sonra da aynı açıdan aynı yerin fotoğrafını çekmeye çalıştım.
Alesund  
Yapacak başka birşey olmadığından tenha caddeleri ve sokakları dolaştık durduk.
Alesund  
Bahçe şart değil. Evinin önüne koymuşlar saksıları. Ne kadar da güzel olmuş.
Alesund  
Alesund aynı zamanda el sanatlarının da el üstünde tutulduğu bir şehirmiş.
Alesund'da mobilya endüstrisi de gelişmiş. Ama tabi ki asıl geçim kaynağı her zaman balık ticareti olmuş.  Avrupa'nın en modern balık ticareti filosuna sahipmiş. Özellikle ringa balığı ticaretinde en önemli limanmış.
Bir antika dükkanının girişi.
Alesund  
Alesund  
Saat 10:30. Güneş iyice alçaldı.
Alesund  
Alesund'un turistik tanıtım fotoğrafının fotoğrafı.
Saat 11'e geldiğinde gemimizin yanaşacağı limana doğru yürümeye başladık. Alçalan güneş Art Nouveau şehri sarıya boyadı.
Alesund  
Günbatımı fotoğrafları orjinal renklerinde. Herhangi bir müdahelede bulunmadım.
Alesund  
Limanda bizimle birlikte aynı gemiyi bekleyen birkaç kişi daha vardı. Hava gittikçe soğuyordu. Dışarıda beklemek zorundaydık.
Alesund  
Güneş alçaldıkça ışığının etkisi de değişiyor, ben de aynı yerlerin fotoğrafını farklı tonlarda defalarca çekiyordum.
Alesund  
Alesund 
Alesund 
Sal gün batımının fotoğraflarını çekerken.
Alesund  
Alesund 
Kutup dairelerine yaklaştıkça günler nasıl oluyor da daha uzun oluyor, buralarda güneş gökyüzünde nasıl bir yay çiziyor diye merak eder dururdum. Türkiye'nin bulunduğu enlemlerde (36 ile 42 derece kuzey) güneş gözyüzünün güney tarafında gider gelir. En uzun gündüzde bile (21 Haziran) tam tepeye çıkamaz. Tam tepede olması sadece ekvatorda mümkün.
Alesund  
Kuzey kutup dairesi ve civarında ise güneş ufuk çizgisine neredeyse paralel seyrediyor. Tam kutup noktasında ise (bu noktada her yön güney) güneşin hareketi ufuk çizgisine tam paralel. Yaz günleri ufuk çizgisinin etrafında dolanıp duruyor. Gündüz ve gecenin eşit olduğu günlerde ise (21 Mart ve 23 Eylül) güneş ufuk çizgisi ile aynı hizada dolanıyor. Sonrasında ise tamamen ufuk çizgisinin altına inip 6 ay boyunca gözden kayboluyor. Ancak ışıklarını bir süre daha göndermeye devam edip alacakaranlığa sebep oluyor.
Alesund  
Saat gece 12 oldu. Hala gemimiz ortalarda görünmüyor. Sal limana yakın bir yerde açık bir bar bulmuş ısınmak için oraya girdi. Ben ise çok üşümeme rağmen muhteşem ışığı bırakıp da uzunca bir süre gidemedim bara.
Alesund  
 Her dakika ışık değişiyor, şehir farklı tonlara bürünüyordu.
Alesund  
Bir ara evlerin içi yanıyordu.
Alesund  
Soğuğa daha fazla dayanamadım ve ben de bara girdim. İngiltere-İtalya Avrupa Kupası maçının sonunu seyrettik.
Alesund  
Limanda bekleyenlerin sayısı gittikçe arttı.
Alesund  
Nihayet gece saat 1 gibi gemimiz kuzeylerden bir yerden geldi.
Alesund  
Uzun süren check-in den sonra kamaramıza yerleştik ve seyir terasına çıktık. Dışarıda manzara harikaydı. Fotoğrafa tam yansımamış ama ufuktaki ince kızıllık haricinde deniz ve gökyüzü eflatun rengindeydi. Yine mor renkli küçük adalar gözlerimizin önünden geçiyordu. Güneş doğana kadar orada oturmayı nasıl isterdim. Ama üşümek tüm enerjimi almış götürmüş, gözümden uyku akıyordu. Çaresiz kamaraya gittim.
Alesund  
Gemimiz Geiranger Fiyordu gezisini yaptığımız gemiye göre çok büyüktü.
Özellikle seyir bölümü çok büyük ve gösterişliydi, doğal olarak çok kalabalıktı.
Norway
Ertesi sabah vasat bir kahvaltıdan sonra güverteye çıktık.
Norway 
Gördüğümüz her ada buluttan bir şapka takmıştı.
Norway 
Alesund'dan Bergen'e gidene kadar gemiden çektiğimiz fotoğraflar bundan sonrakiler.
Norway 
Norway
Norway
Norway
Norway
Bergen'e yaklaştıkça hava bulutlandı. Ertesi gün başka bir Norveç Fiyordunu daha gezeceğiz.
Sogne Fiyordu'nda görüşmek üzere...

Norveç'teki diğer gezintilerimize bu kayıtlardan ulaşabilirsiniz:
Bergen
Geirangerfjord - Geiranger Fiyordu.
Sognefjord - Sogne Fiyordu